Reklam
tvTürk

“DELİCE TUZU” ADETA BİR MİNERAL DEPOSU

KIRIKKALE’DE DAĞLARIN ETEKLERİNDEKİ DOĞAL KAYNAK SUYUNDAN ELDE EDİLEN VE 8 ÜLKEYE İHRACATI GERÇEKLEŞTİRİLEN ‘DELİCE TUZU’NUN MİNERAL AÇISINDAN ZENGİN OLDUĞU BELİRLENDİ.

  • Ekonomi
  • 24 Kasım 2019
  • 201 KEZ OKUNDU
Reklam

Kırıkkale’nin Delice ilçesinde 10 milyonluk bir yatırımla Türkiye’nin en büyük doğal kaynak suyu tuzlasında kurulan tesiste, dağların eteklerinden çıkan suyun sera tipi havuzlarda toplanıp güneş ışınlarıyla buharlaştırılması sonucu kimyasal işleme maruz kalmadan doğal yöntemlerle tuz üretimi yapılıyor.

Mineral zenginliğiyle öne çıkan tuz, başta ABD, Almanya, Japonya, İngiltere, Avustralya, Belçika, Kore ve Yeni Zelanda gibi ülkelere ihraç edilirken dünyaca ünlü futbol takımlarından Arsenal’a da gönderiliyor.

Yurt içinde ve yurt dışında talep gören ’Delice Tuzu’ için Kırıkkale Ticaret Sanayi Odası (KTSO) tarafından Türk Patent ve Marka Kurumuna coğrafi işaret tescil belgesi başvurusunda da bulunuldu.

Kırıkkale Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Görevlisi Ogün Bozkaya, ‘Delice Tuzu’nun hem Dünya Gıda Kodeksi hem de Türk Gıda Kodeksi ile tuz tebliğine göre değerlendirdiğini ve kanser tedavisinde kullanılması için çalışmaların devam edildiğini söyledi.

‘Delice Tuzu’nun sodyum diyeti yapan hastalar için avantajlı olduğunu ifade eden Bozkaya, “Fiziksel özelliklere ve mineral içeriğine yoğunlaştık. Dolayısıyla yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda sodyum klorür içeriğinin bir gıda maddesi içeriği taşıdığını da gözlemledik ve miktar olarak yüzde 98 civarında olduğunu tespit ettik. Tabi bunun yanında sodyum elementinin de düşük olması diğer tuzlara göre, özellikle rafine tuzlarına göre sodyum elementinin de düşük olması miktarsal olarak. Özellikle sodyum diyeti yapan hastalar içinde avantajlı bir durum, en azından sevindirici bir haber. Bununla beraber içerisinde birçok minerale de rastladık. Bunun içerisinde kalsiyum, potasyum, magnezyum, stronsiyum elementleriydi. Bunların bilimsel literatür ışığında faydalarını da raporlandırdık” dedi.

Bulguları hem Dünya Gıda Kodeksi hem de Türk Gıda Kodeksi ve tuz tebliğine göre değerlendirdiklerini belirten Bozkaya, “Dolayısıyla çalışmalarımızı da o yönde detaylandırdık ve bulgularımız sonucunda Türk Tuz Tebliğine aykırı bir durumun olmadığını, yapısında hiç ağır metal bulunmadığını tespit etmiş olduk. Bu da çok sevindirici bir haber. Tuzun doğal olarak gelmesi neticesinde ve etrafında bir fabrika tesisinin olmaması da en azından içinde ağır metallerin olmadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı. Kanser hücreleri üzerine çalışmaların da laboratuvar ortamında devam ettiğini söyleyen Bozkaya, “En önemli nokta da coğrafi işaretleme yapılıyor. İçeriğindeki elementlerin de göz önünde bulundurduğumuz zaman dünyaca ünlü tuzlar arasında da bir yere sahip” dedi.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ