Memur-Sen Genel Başkanından toplu sözleşme açıklaması
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ SENDİKASI (EĞİTİM BİR-SEN) VE MEMUR SEN TARAFINDAN DÜZENLENEN 1.BÖLGE TOPLANTISI EĞİTİM PROGRAMI, İZMİR’DEKİ BİR OTELDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ.
Eğitim Bir-Sen ve Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, toplu sözleşme sürecinin uzlaşmazlıkla sonuçlandığını hatırlatarak, “Kamu işvereni kazandıracak teklif sunmadı, biz de kazandırmayan teklife imza atmadık; çünkü biz omuzlarımızda 435 bin Eğitim-Bir-Sen’linin ve 1 milyon Memur-Sen’linin haysiyetini, 5 milyon 200 bin kişinin mesuliyetini taşıyoruz. Mesuliyeti yerine getirdik, haysiyeti çiğnetmedik” dedi.
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) ve Memur Sen tarafından düzenlenen 1.Bölge Toplantısı Eğitim Programı, İzmir’deki bir otelde gerçekleştirildi. Aydın, İzmir, Manisa ve Muğla’dan yöneticilerin katıldığı toplantıya, Eğitim Bir-Sen ve Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da katıldı. Yalçın konuşmasında, toplu sözleşmeye değindi. “Vergi oranı düşürülmeli, maaşlar yükseltilmeli, 3600 ek gösterge verilmeli, kayıplar tazmin edilmelidir” diyen Yalçın, “Elektriğe, suya, doğal gaza zam üstüne zam yapılıyor. Buna da güncelleme diyorlar. Biz de diyoruz ki; madem bunları güncelliyorsunuz, gelin bir zam da memur maaşlarına yapın ve memur maaşlarını da güncelleyin. Vergi oranını düşürün, maaşları yükseltin, 3600 ek göstergeyi verin. Kayıpları tazmin edin” dedi.
Toplu sözleşme sürecini uzlaşmazlıkla sonuçlandığını hatırlatan Yalçın, “Tekliflerimiz rasyonel, makul ve makbul tekliflerdi. Tekliflerimizi hazırlarken gerçeklikten kopmadık. Taleplerimizi hukuki gerekçelere, fiili gerçeklere dayandırdık. Üyemizin isteklerini de ülkenin gerçeklerini de düşündük. Maaş ve ücretlere 2020 yılı için yüzde 8+7, 2021 yılı için yüzde 6+6 zam, taban aylığa seyyanen 200 TL zam, birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı istedik. Tekliflerimiz, 1 milyon Memur-Sen’linin, 435 bin Eğitim-Bir-Sen’linin, 1 milyon eğitim çalışanının ve 80 milyonun maşeri vicdanında takdir gördü. Öğretmenlerden, akademisyenlerden, eğitim kurumu yöneticilerinden, üniversite ve MEB idari personelinden gelen taleplerimizi masaya taşıdık” şeklinde konuştu.
“Mesuliyeti yerine getirdik, haysiyeti çiğnetmedik”
Eğitim Bir-Sen ve Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, teklife neden imza atmadıklarına değinerek, “Toplu sözleşmede imza atmak kadar atmamak da, uzlaşmak kadar uzlaşamamak da normal ve doğaldır. Bu toplu sözleşmede ikincisi gerçekleşti. İşverenin keyfiliklerine tarihi bir şerh düştük. Hakemin kararına manifesto niteliğinde 84 sayfalık şerhi tutanağa da tarihe de düştük. Kamu işvereni kazandıracak teklif sunmadı, biz de kazandırmayan teklife imza atmadık; çünkü biz omuzlarımızda 435 bin Eğitim-Bir-Sen’linin ve 1 milyon Memur-Sen’linin haysiyetini, 5 milyon 200 bin kişinin mesuliyetini taşıyoruz. Mesuliyeti yerine getirdik, haysiyeti çiğnetmedik. İzzeti kuşandık, zillete imza atmadık” diye aktardı.
“Öğretmenlik mesleğini bu büyük eksiklikten kurtaralım”
Öğretmenin, eğitimin ve eğitim sisteminin bel kemiği olduğunu vurgulayan Yalçın, “Sistem nasıl olursa olsun özne öğretmendir. Öğretmenlik bir kariyer mesleğidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması, öğretmenlik mesleğinin tüm boyutlarıyla ele alınıp, kapsayıcı bir yasal düzenlemeye kavuşturulması artık ertelenemez bir noktaya gelmiştir. Mesleki standartlara kavuşmamış bir öğretmenlik sistemiyle eğitimde hedeflenen yerlere ulaşılması mümkün değildir. Gelin, hep birlikte el ele verelim, öğretmenlik mesleğini bu büyük eksiklikten kurtaralım” değerlendirmesinde bulundu.
“Şer ittifakı binlerce çalışanın görevine son verdi”
31 Mart seçimlerinden sonra el değiştiren belediyelerde yeni yönetimlerin bazı sendikalarla el ele vererek işçi kıyımına giriştiklerini dile getiren Yalçın, son olarak sözlerine şöyle devam etti:
“İdeolojik belediyecilik ideolojik sendikacılıkla el ele verdi. Emekten yana olduğunu söyleyenler, bizzat emeği örgütleyenler; yalana, talana arka çıktılar. Şer ittifakı binlerce çalışanın görevine son verdi. Arka bahçe siyasetiyle sarı sendikacılık yapanlar, işçinin alın terinden kirli ideolojilerine kan pompalayanlar, işçi kıyımında belediyelerle baş rolü paylaştılar. Yıldırmaların, tacizlerin, sürgünlerin haddi hesabı yok. Bu tabloya ilk günden itibaren sessiz kalmadık, kalamazdık. ‘Zorbanın hakkından direniş gelir’ dedik ve sahaya indik. Buradan hükumete de sesleniyorum; iş güvencesini sağlayacak tek yöntem kamu görevlilerinin tümünün statü hukukuna uygun olarak kadroya geçirilmesidir. Gelin, emekçilerimizi partilerin insafına bırakmayalım, iş güvencesini teminat altına alacak adımları birlikte atalım” ifadelerini kullandı.
3 oturumda eğitimlerle devam eden programa ayrıca; genel başkan yardımcıları; Ramazan Çakırcı, Mithat Sevin, Ahmet Günenç, Eğitim-Bir-Sen Kadın Kolları Başkanı Sıdıka Aydın, İzmir 1 No’lu Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kaya, birçok yönetici ve üyeleri katıldı.