Reklam
tvTürk

EFES, SON ÇEYREKTEKİ KRİZE RAĞMEN KAZANMAYI BAŞARDI

Akın Taş

Akın Taş

1992 tarihinde Osmaniye’de doğan Dr. Akın Taş aslen Gazianteplidir. Taş, Osmaniye Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni tamamladı. Profesyonel iş yaşamına 2017 yılında Kilis Devlet Hastanesi’nde başladı. Suriye’nin birçok bölgesinde doktor olarak çalıştı. Taş, halen Al-Rai (Çobanbey) Bölgesi sevk koordinatörü olarak çalışmaktadır. Akın Taş aynı zamanda Türkiye Judo Milli Takım Sorumlu Doktoru olarak görev yapmaktadır. Tıp Eğitimini İngilizce yapan Taş, iyi derece İngilizce ve orta düzey Arapça bilmektedir.

Tarihinde ilk defa karşı karşıya gelen iki takımın mücadelesi öncesinde Anadolu Efes sahaya takımın ve EuroLeague’in en önemli pivotlarından Bryant Dunston ve Adrian Moerman’dan yoksun çıktı. Maç aynı zamanda bu yönüyle yedek pivotlarımız Sertaç Şanlı ve Tibor Pleiss’ın kendilerini kanıtlama açısından tam bir turnusol kağıdı niteliğindeydi. Savunma açısından da takımın iki büyük oyuncusu olmadan neler yapabileceği de yine büyük merak konusuydu.

İlk periyoda yıldız guardlarımız Larkin ve Micic’in imza dış atışları ile başlayan Efes rakibin etkili ve neredeyse mükemmel oyununa rağmen, rakibine henüz maçın başında başlarına neler geleceğini öğretir gibiydi. Rakip takımda eski Pınar Karşıyakalı Ponitka’nın  ve eski Real Madridli Gustavo Ayon’un pota altında etkili oyununa rağmen takımımız ilk çeyrekte rakibine ezici bir üstünlük kurdu.

Rakip ilk ve ikinci periyotta oyuna Ayon ve Ponitka’nın dışında sadece aldığı ofansif rebaundlarda üstünlük kursa da ilk yarıda Efes karşısında tutunamadı. Ancak ikinci çeyrekte Efes’in Zenit’e bir sürprizi daha vardı. Dunston’ın yokluğunda ne yapacağı merak edilen Sertaç Şanlı oyuna girmesiyle birlikte adeta Ekpe Udoh vari bir performans sergiledi ikinci çeyrekte. Yaptığı blok ve yardım savunmaları ile pota altında devleşen Sertaç Şanlı, saha içi atışlarda da yüzde yüz ile oynayarak gerek bizi gerekse rakibi fazlasıyla şaşırtmayı başardı.

Üçüncü çeyrekte Shane Larkin oyunda iken adeta her eline gelen topu soktu. Rakibin gardını iyice düşürdükten sonra oyunun ritmini soğutmak isteyen Ataman, guard pozisyonunda rotasyona gitti ve yıldızlarını dinlendirdi. Rakip takımda ise ikinci çeyrek sonunda da etkili olan Austin Hollins  üçüncü çeyrekte takımını neredeyse tek başına sırtlandı ve sunduğu katkı ile farkın 20’lerin üzerine çıkmasına engel oldu. Böylece Efes, son periyoda 19 sayı farkla önde girdi.

Son çeyrekte pota altında Renfroe ve Ayon ile ikili oyunları çok iyi oynayarak başlayan Zenit farkı bir anda 9 sayıya kadar indirdi. Bu sayede de rakip takım bize EuroLeague’de rehavete yer olmadığını ve aralarda dahi olsa konsantrasyon kaybının çok can yakacağını malesef bize bir kere daha  gösterdi. Rakibinin bu serisine takımın can simitleri olan Larkin ve Micic ile karşılık veren ekibimizin farkı 10’da sabitlemesini sağladı.

Periyodun sonlarına doğru Zenit, takımın yıldızları Austin Hollins ve Ayon’un baskın oyunu ile son çeyreğe 19 sayı önde girdiğimiz maçta, son 20 saniyede farkı malesef 2 sayıya kadar indirdi. Neyse ki son topu oldukça akıllı kullanan Micic, hücumu iyi yönetti ve Anadolu Efes maçı hepimize krizler geçirttikten sonra 2 sayı farkla da olsa kazanmasını bildi.

Her iki takımın da saha içi atışlarda oldukça iyi bir yüzde ile oynadığı maçta Efes maçı ilk 3 periyottaki üstün oyunuyla kazandı. Öyle ki son çeyreğe kadar 50 sayı alan ekibimiz son çeyrekte potasında 38 sayı gördü ve bu rakam takımın bir çeyrekte potasında gördüğü en yüksek skor olarak kayda geçti malesef. Avrupa basketbolunda tüm maçı dalgalanmalar olmadan tam konsantrasyon ile götürmenin önemini Zenit bize gayet güzel gösterdi. Hatırlayacağımız üzere aynı senaryo İki hafta önce Fenerbahçe Beko’nun başına gelmiş ve 7 sayı önde girdiğimiz maçın son dakikasında maçı elimizle hediye etmiştik.

Takımın son çeyrekteki oyununu bir kenara bırakacak olursak Efes, herkese oyunuyla bir final four takımı olduğunu tekrar göstermiş oldu. Takımda ön plana alışkın olduğumuz şekilde yine Micic ve Larkin çıktı ve takımın asist ve skor yükünü sırtlandılar. Vasilje Micic bugün maçta hiç üçlük kaçırmadan 24 sayı kaydetti ve 31 verimlilik puanı ile Anadolu Efes adına haftanın MVP adayı oldu. Yine Larkin de son çeyreğe 20 sayıyla girdiği maçı 22 sayı ile tamamlayarak büyük katkı sundu. Bu ikiliye sürpriz bir şekilde bu maçta James Anderson ve ikinci çeyreğin yıldızı Sertaç Şanlı yardım etti ve takımın gelecekteki rotasyonu adına hepimize ümit verdiler.

Son çeyrekteki oyunun haricindeki seyir zevki yüksek ve akışkan oyunu ile Anadolu Efes, her zaman daha fazlasını istediğini tekrardan bize gösterdi. Umarız ki bu macera sezon sonunda final four ile taçlanır…

Dr.Akın TAŞ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ