Fenerbahçe’nin kabuslarla dolu deplasman fikstürünün nihayet sona erdiği ve takımın yükselişe geçmesinin beklendiği maç öncesinde takımımız, önemli eksiklerle sahaya çıktı. Son 2 maçı kaçıran takımın yıldızı De Colo’nun olmadığı maçta rakip takım da en az De Colo kadar önemli bir oyun kurucu olan Alexey Shved’den yoksun çıktı maça.

İlk çeyreğe yağmur gibi gelen dış atışlarımız ile muazzam başlayan ekibimiz ilk 5 dakikada farkı 7 sayıya kadar çıkarmayı başardı. Ancak konuk ekipte devreye giren Leton, oyuncu Timma da maça fırtına gibi girmeyi başaran oyunculardandı ve takımının skora tutunmasında farkını ortaya koydu ve konuk ekip, attığı 24 sayıya rağmen temsilcimiz karşısında 4 sayı farkla geride bitirdi ilk çeyreği.

İkinci periyotta ise Khimki yumuşak karnımız olan pota  altını  kullanmaya başladı. Özellikle skorer pivot Antony Gill ve eski Daçka’lı Jeremy Evans ile pota altını adeta karartan konuk ekip, ikinci çeyrekte temsilcimize karşı oyununu dikte etmeyi başardı ve ikinci çeyrekte oyun üstünlüğünü devraldılar. Buna üstüste gelen top kayıplarımız da eklenince rakip takım bunu kullanmayı çok iyi bildi ve ekibimiz oyundan düşmeye başladı. En iyi yaptığımız, asiste dayalı sayılarımızda da düşüş başlayınca fark ikinci çeyreğin sonlarına doğru 8 sayıya kadar çıktı ve Fenerbahçe Beko ilk yarıyı 5 sayı geride tamamladı.

Üçüncü çeyrekte Fenerbahçe Beko bize maziyi anımsattı. Rakibi, pota altında Ahmet Düverioğlu’nun sürpriz performansı ve Derrick Williams’ın jeneriklik smaçları ile boğan Fenerbahçe Beko, mükemmele yakın bir oyun ortaya koydu. Hem pota altında hem de üçlük çizgisinin gerisinden harika oynayan Fenerbahçe, periyodu 21-6’lık bir skorla kapattı.

Son periyotta da rakibe tıpkı üçüncü çeyrekteki gibi iyi savunma yapan Fenerbahçe Beko, ikinci yarıda Timma’ya adeta potayı göstermedi. Sloukas’ın da pota altı ve şutörleri asistleriyle iyi beslediği son çeyrekte Fenerbahçe Beko son iki dakikaya onun üzerinde farkla girdi ve maçı da 13 sayı farkla yenmeyi başardı.

Özlediğimiz Fenerbahçe’yi izlediğimiz bu maçla birlikte ev sahibi olarak çıkacağı 5 maçlık periyoda da çok iyi başlamış oldu.

Takımda artı ve eksilere göz atacak olursak; sezonu eksilerde geçiren Luigi Datome, bu maçla kendine geldi. Attığı 18 sayının yanında yaptığı etkili savunma ve asistlerle de takımını sırtlayan İtalyan yıldız, galibiyette aslan payına sahip oyuncumuzdu. Oyun kurucu pozisyonunda Sloukas da bu maçta kaydettiği 19 sayı 9 asistle yine galibiyette önemli rol oynadı. Unutmamak gerekir ki takımın Asvel maçından bu yana parlayan yıldızlarından biri de Melih Mahmutoğlu oldu. O da sunduğu üçlük katkısı ile bu takımın kaptanı olduğunu herkese bir kere daha hatırlattı.

Önümüzde tünelin ucu artık daha aydınlık görülüyor. Eğer Fenerbahçe Beko evinde oynayacağı bu maçları ardarda kazanırsa playoff potasında yeniden yerini alacaktır. Umarız ki bu moral verici galibiyet, takım için yeni bir başlangıç olacaktır…

Dr. Akın TAŞ