Reklam
tvTürk

MUSTAFA KEMAL VE BANDIRMA VAPURU

Abbas SATIR

Abbas SATIR

1949 yılında Ankara’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi İk.İd. Bil.Fak.’den mezun oldu. Gazeteciliğe 1972 yılında Barış ve Ankara Ekspres Gazetesi’nde spor muhabiri olarak başladı. 1975 yılında Bugün Gazetesi’de Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. Ardından sırasıyla Günaydın Gazetesi, Ulus Gazetesi, Süper Tan gazetelerinde Yazı İşleri Müdürlüğü ve Temsilcilik ‘te dahil farklı görevlerde bulundu. TESAV kurucuları arasında yer alan yazar Ankara Üniversitesi görevleri ardından 2014 yılında emekli oldu. Evli ve iki çocuk babası olan yazar sürekli basın kartı sahibi olup halen Anayurt Gazetesi yazarı ve Ege Bölgesi Temsilcisidir.

Atatürk, 101 yıl önce 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Bağımsızlık ateşinin yakıldığı ve bir milletin küllerinden yeniden doğduğu gündür..
Bu yıl ne yazık ki koronovirüs nedeniyle meydanlarda, görkemli törenler yapılamayacak. Ancak 19 Mayıs saat 19’da vatandaşlar balkonlarda, bayraklarla alkışlarla kutlayacaklar.
19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Mustafa Kemal Paşa’nın 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu ve öncesini bir kez daha hatırlamamız gerekir.


Emperyalist güçlerin savaşı bitmiş, ancak bizim kurtuluş savaşımız yeni başlamıştı. Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması’nın Osmanlı Devleti ile imzalanmasından sonra, ülkenin her tarafı işgal edilmeye başlandı. 13 Kasım 1918’den itibaren İstanbul’a binlerce düşman askeri yerleşti. Fransız Doğu Orduları Başkumandanı bir generalin İstanbul’a bir atın üzerinde Fatih Sultan Mehmed’e benzer bir edayla girmesi başta Mustafa Kemal olmak üzere bir çok vatanseverin yüreğine bir kor ateşi düşürmüştü. Gazi Mustafa Kemal, yanlızca asker, komutan ve devlet adamı değil, bir düşünürdü. Onun bu yönü Onu gazeteciliğe de yöneltmişti. Yapacaklarını ve düşüncelerini halka duyurmak için basının ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Yakın arkadaşı Fethi Okyar’a bir gazete çıkarmayı teklif eder ve şöyle der “Memleketi perişan eden ve muhalefet adı altında irtikap eden taarruz ve tahripler daha çok gazeteler vasıtasıyla oluyor. Bunlara karşı milleti uyandırmak için en iyi vasıta aynı yolla karşılık vermek, yani bir gazete çıkarmaktır. Benim maaşımdan biriktirdiğim biraz param var, onu koymaya hazırım. Ben askerim imtiyaz alamam, ama sen alabilirsin. Hakikatleri halka, hatta düşmanlarımıza anlatabilmek için hadi gel beraberce gazete çıkaralım.”
Mustafa Kemal ilk gazetesi “Minber” i 1 Kasım 1918 yılında çıkarır ve 51 sayı yayınlanır.
Ülkenin “ Kurtuluş” yolu Mustafa Kemal’in 30 Nisan 1919 yılında 9. Ordu Müfettişliği’ne resmen atanmasıyla açılır.
Samsun, işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde
Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikâyetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verilir. Bu kumandan Mustafa Kemal’dir. Mustafa Kemal uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu umutsuz duruma üzülüyor ve bir şeyler yapmak için Anadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz bir fırsattı. Mustafa Kemal, Ordu Müfettişliği yetkisini aldıktan sonra duygularını olağanüstü sözlerle şöyle anlatır : ”Talih bana öyle uygun koşullar hazırlamış ki, Bakanlıktan çıkarken, duyduğum coşkudan dudaklarımı ısırdığımı anımsıyorum. Kafes açılmış, önünde geniş bir evren, kanatlarını çırparak uçmaya hazırlanan bir kuş gibiydim”.


BANDIRMA VAPURU İLE KURTULUŞA VİRA….


“Atatürk ile Bandırma vapurunun kaderi İstanbul-Samsun arasındaki uzun ve geleceği belirsiz bir yolculukta kesişmişti. Ancak ülkenin kurtuluşuna da “Vira bismillah” denilmişti.
Mustafa Kemal seyahat öncesi, Şişli’deki evinde yol hazırlıkları ile meşgul olurken bir taraftan da güvendiği arkadaşları ile görüşmelerini sürdürüyordu. I. Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı donanması
ağır hasar almıştı. Mevcut ve onarıma muhtaç olan gemiler de Almanya’ya bakım amaçlı gönderilmişti. Bu bakımdan Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının Samsun’a götürmek için eldeki olanaklara
uyularak 41 yıllık Bandırma Vapuru ayrılmıştı. Bandırma Vapuru’nun kaptanlığına Kayserili İsmail Hakkı Durusu atanır. Bandırma Vapurunda kaç kişinin olduğu halen tartışılmaktadır. Gazeteci Murat Bardakçı vapurda 48 kişinin olduğunu belirtirken, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etütler Başkanlığı Türk Deniz Ticaret Tarihi Araştırmacısı Orhan Kızıldemir ise 76 kişinin olduğunu yazmaktadır.
Mustafa Kemal tüm olumsuz koşullara rağmen, Beşiktaş Akaretler’de oturan annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule Hanım’a veda eder. Atatürk ve arkadaşları Kız Kulesi açıklarında bekleyen
Bandırma Vapuruna geçerek, Süvari İsmail Hakkı Kaptan’a hareket emrini verir.
Bandırma vapuru kalkıştan önce müttefikler tarafından denetlenir. Bu denetimler için Mustafa Kemal, “Ne ahmaklık! Silahla cephane arıyorlar. Biz ise, kafamızla inancımızı götürüyoruz” der.
Bandırma Vapuru 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü sabah 08.15’de Samsun’a demir atarken, İsmail Hakkı Kaptan için yaşamının en mutlu anı idi. Bu güç görevi yerine getirebilmenin kıvancı içerisinde Allah’a şükrediyordu. Dil İskelesi açığına demir atan Bandırma Vapurundan taka aracılığı ile Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları, karaya ayak bastılar. 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a çıkan genç generalin kurtuluş harekâtını başlatacağını kimse bilmiyordu.


BANDIRMA VAPURU NE OLDU ?

Osmanlı, bilim ve teknolojide çağı yakalayamadığı için, ağaç gemi yapımından saç gemi yapımına geçememişti. Hepsi ahşap olan gemilerin çoğu da 1. Dünya Savaşı’nda büyük hasar görmüştü. Türk tarihine iz bırakmış ve sembol olan Bandırma Vapuru, 1878 yılında İskoçya’nın Glasgow limanında inşa edildi. Ağırlığı 192 ton, boyu 47,7 metre olan bir yük gemisiydi. Gemi Yunanistan’da yük gemisi olarak çalıştırıldı. 1894’de o zamanki Deniz Yolları İşletmesi anlamına gelen Osmanlı İdare-i Mahsusa’sına devredildi ve Türk bayrağı çekilerek, adı Panderma olarak değiştirildi. Gemi Panderma adıyla Marmara Denizi kıyılarında, yük ve yolcu seferleri yaptı. 28 Ekim 1910 yılında Osmanlı Seyrüsefain İdaresi adını almasıyla, geminin adı Bandırma olarak değiştirildi.

Bir ülkenin makus talihini değiştiren olaylar böyle başlamış oldu. Mustafa Kemal bu büyük günü gençlere armağan etti. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.

Abbas SATIR –

abbas.satir@gmail.com

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ