Reklam
tvTürk

KARNE GÜNÜ

Zeliha Bedir

Zeliha Bedir

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi mezunu Zeliha Bedir, sırası ile CTV haber muhabiri, Işık TV Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı muhabirliği, Star TV 'de Reha Muhtar ile Hayatın İçinden programı, ART Avrasya Radyo Televizyonu 'nda istihbarat şefi ve editörlük, Haber Merkezi adlı programın yapım ve sunuculuğu, Ata TV 'de editörlük, sunuculuk ile birlikte Yurt Haberler sorumlusu, Yurt Panorama ve Memleket Hali programlarının yapımcılığı ve sunuculuğunu gerçekleştirdi. Elmanın Yarısı, Zelişle Biz Bize gibi gündüz yayın kuşağı için yapımları bulunan Bedir, tvTürk ekibi ile yayın hayatına devam etmektedir.

2018-2019 eğitim öğretim dönemi sona erdi bugün. Bir veda, aynı zamanda bir başlangıç günü bugün; içinde sevinç, hüzün, korku, endişe… barındıran.  Aman ha, çocuklarınıza karne baskısı yapmayın. İyi ya da kötü gelen karne, onun başarısının ölçütü değil bence. Çocuklarınız o karnelerden çok çok değerli unutmayın. Ziller yeni acılara çalmasın lütfen!

Ülkenin geleceği için yapılacak en güzel, en anlamlı yatırım çocukların eğitimine yapılandır. Ülkemizde maalesef ki eğitim sistemimiz kan ağlıyor. Bazı şeyler düzeltilmeye çalışılırken, onarılması imkansız hasarlara neden oluyor. Ve ne yazık ki, bizler sadece seyirci kalıyoruz bunlara.

Dershaneler kapatıldı, memleket kolejlerden geçilmez oldu. Anlamlı, anlamsız her noktada kolej var. Kolej isimlerinde yaratıcılığın sınırları zorlanıyor adeta. Eğitim ticarethanesi buralar. Bir de kendilerini tanıtırken, “eğitimde bilmem kaçıncı yıl” demiyorlar mı? İnsanın, hangi eğitimden bahsediyorsunuz siz diyesi geliyor.  Sürekli para kazanmanın, yani sıcak paranın kaynağı buralar. Kişilere, kuruluşlara göre güzel yatırım alanı yani.  Bir de ekol fırtınası esiyor memlekette. Alman ekolü mesela. Türkiye’ye eğitim ihracatı yapmaya çalışanlar da var. Bakın etrafınıza. Üstelik sadece kreş, anaokulu eğitim bedelleri, Türkiye’nin  en köklü, en temel okullarından bile pahalı. Neymiş, ülkeye sarsılmaz, kanıtlanmış Alman ekolünü getireceklermiş. Bir de bunu deneyin siz. Test yapmak için en gözde ülke dün olduğu gibi bugün de Türkiye çünkü!…

Özel okul çok olunca, öğretmen açığı da olmaz nasılsa. Siz sayıları çoğaltın. İçi boşaltılmış eğitimler ile yetişen öğretmenler, sizin ticarethanelerinizde personel olmak için yetişiyor merak etmeyin! Gerekli eksiklikler, kurslar ile takviye edilip, itina ile kişisel modifiye yapılır çünkü. Uzaktan eğitim ile pilates eğitmenliğinin yapılabildiği, pilates stüdyolarının açıldığı memleketimde bu duruma şaşırıyor muyuz? Tabi ki hayır, bu da bize normal!

Bizler hala neden köy enstitülerinin kapatılmasını eleştiriyoruz? Bir düşünün. Oradaki ruh, eğitim aşkı ve ulusal bilinç ile yoğuruluyordu. Zorluklar dağ gibi bile olsa, insanların o zorlukları aşacak dev gibi yürekleri vardı. Bu dev yürekli öğretmenler bugün yok mu? Olmaz mı, var ama sayıları çok az. (Çok değerli Behçet Yavuz öğretmenime selamlar olsun.)

Eğitim Bakanlığından sivil toplum örgütlerine kadar hepimize çok iş düşüyor.

Özel okulların sayısına bir sınırlama getirilmeli. Fiyatlarını düşürdükçe düşüren özel okullar, devlet okullarına öğrenci bırakmayacak. Oralar, tamamen Türkiye’de keyiflerince yaşayan Suriyelilerin istilasında gibi.

Özel okul açma standartları zorlaştırılmalı. Her köşe başında, yol kenarında, apartman aralığında kolejler açılıyor. Burada okuyan çocuklar, nefes bile alamıyor? Okul dediğinde bir gelenek olur. Gecekondu mantığında kolej eğitimi olamaz!

Devlet okullarına çok çok önem verilmeli. Eğitimimizin giderek daha çok paralı hale geldiği günümüzde, iddia ediyorum; özel okulları, ancak devlet okulları hizaya getirebilir.

Devlet okullarında yabancı dil eğitimine daha çok önem verilirse,

Bilimsel atölyeler çoğaltılırsa,

Sanatsal ve sportif faaliyetler arttırılırsa,

Devlet okulları sadece imam hatip okulları olur algısı ortadan kaldırılıp daha laik bir eğitim verilebilirse velilerin tercihini devlet okullarından yana kullanacaklarına eminim.

Geleceğimizi şekillendirirken çocuklarımızın kafasını daha fazla karıştırmaya gerek yok. Zaten onlar teknoloji, bilgi hızı, değişen, gelişen, çabucak tükenen bir çağın insanları. Üzerlerindeki baskı bizimkilerden daha fazla ve belki de daha ağır.

Sevgili eşimin çocuklarımız ve bizler için bir dileği: “Allah hepsini ortak yaşamı öğrenmiş, farklılıkları ile beraber yaşamayı bilen, sevgiyi, saygıyı ve adaleti ana değer sayan mutlu bireyler olarak görmeyi nasip etsin.” Sizce katılmamak mümkün mü?

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ