Reklam
tvTürk

VİRÜS MÜ GÜÇLÜ YOKSA RUSLAR MI? YOKSA!..

Yüksel Değercan

Yüksel Değercan

1964 Bolu doğumlu Yüksel Değercan, ilk orta, lise ve üniversite eğitimini Ankara 'da tamamlamıştır. Gazi Üniversitesi İİBF İktisat mezunudur. TRT 'de Memur, Muhabir, Yurt Haberleri Müdürü, Haber Müdürü, TRT Bakü Temsilcisi, TRT AVAZ Kanalı Koordinatörü olarak çalıştı. 2018 yılında TRT 'den emekli oldu. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

Rusya Federasyonu, 150 milyonluk nüfusuyla devasa büyüklükte bir ülke. Halâ, dünyanın süper güçlerinden biri…

Petrol fiyatlarının aşırı düşmesi ekonomisini alt üst etse de Rusya Federasyonu,hem dünyada hem bölgesinde yine etkili…

Rusya, Çin virüsü sonrası çok konuşulan, “Yeni Dünya Düzeni”nde de şimdiki yerini koruma çabasında…Bu yüzden, “Corona Virüs” aşısını bulduğunu iddia eden, diğer süper güçlerden geri kalmadı. Yeni tip Coronavirüsü tedavi edecek ilacı geliştirildiğini duyurdu. Ancak diğerleri gibi Rusya da geliştirdiği ilaç konusunda, sonradan sessizliğe büründü. Ülkede resmi kayıtlara göre, virüsten ölen sayısı 34…Bu rakamlar her geçen gün değişiyor. Virüse yakalanan kişi sayısı ise 4 bin 200…Nüfusuna göre virüs, ülkede yok denecek kadar az.

Hemen belirteyim, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ortaya çıkan 16 ülkede hayatını kaybedenlerin sayısı da yalnızca 43. Yani 300 milyonluk koca coğrafyada, virüsün bilançosu; 78…

Rakamları, Avrupa’yla kıyaslamak bile mümkün değil. Aslında Rusya Federasyonu, bu 16 ülkenin çoğunda halâ etkili. Buralarda ortak iletişim dili, Ruşça…Rus dilinin hakim olduğu coğrafya medyasında, en çok konuşulan konu ise; virüsün eski Sovyet ülkelerine niçin uğramadığı?

Azerbaycanlı Gazeteci Sevda Mirza, sosyal medyada yazılan ve konuşulanları derledi. Biraz da Rus propagandalı yazıların özeti şöyle;

 “Sovyetler Birliği döneminde beslenme ve halk sağlığı son derece önemliydi.

1)-Bu yüzden doğan her bebek iyi beslenirdi.

 -Kemik suyu çorba ve tereyağlı yemekler her evin vazgeçilmeziydi.

-O dönemde kahve yoktu. İçecekler, kekik ve limonlu çay ağırlıklıydı…

-Sebze, meyve, et ve deniz ürünleri, dengeli tüketilirdi.

Yani her şey doğaldı.

-Kanser vakası yok denecek kadar azdı. Ta ki Sovyetler Birliği dağılana dek.

2)Sovyetler Birliği’nin, sağlık politikası mükemmeldi.

– 100 yıldır, virüs ilaçları olan tek ülkeydi.

Grip ve  bağışıklık sistemi zayıf olanlar, bu  ilaçlara hemen ulaşabilirdi.

-Doktor, ilaç problemi yoktu.

-Bugün de Rusya’nın sağlık sistemi son derece iyi, ilaçlar “ucuz ve reçetesiz”

 Bu sebeplerle virüs, eski Sovyet coğrafyasına uğramaz deniyor basında.

Aslında, hem Rusya’da hem de bağımsız cumhuriyetlerde halk da bu görüşte. Çin virüsü ilk ortaya çıktığında, herkes, bağışıklık sistemini güçlendirdiği söylenen bu ilaçlardan, bolca kullanmış.

Rus yönetimi kendine duyulan güvenden son derece memnundu. Ta ki, bazı bilim adamlarının, “salgının gerçek boyutu gizleniyor” açıklamasına kadar… Rus yönetimi derhal, “yalan haber yaydığı gerekçesi ile doktoru” gözaltına aldı. Haber ülke içinden çok, dışarıda yankı buldu.

Aslına bakılırsa Rusya, virüsün ortaya çıkışından itibaren sıkı önlemler aldı. Sınırlar kapatıldı. Dünyayla eş zamanlı tedbirleri uygulamaya koyuldu. Başkent Moskova’nın ardından, 27 bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bunlar arasında Tataristan, Çuvaşistan, Yakutistan gibi Özerk Türk Cumhuriyetleri de yer aldı. Müslüman Özerk Cumhuriyetler de Umre ziyaretlerini iptal etti. Dünya Sağlık Örgütü bu önlemlere alkış tuttu.

Rusya, zor durumda olan bazı Avrupa ülkelerine yardıma koştu.

Resmi açıklamalara göre, dünyayı kasıp-kavuran Avrupa ve ABD’yi esir alan Çin virüsü, Rusya Federasyonu’nda   etkili değil. Hatta, eski Sovyetler Birliği ülkelerinde de manzara aynı. Vaka ve ölüm yok denecek kadar az. 

Peki, bu başarının sırrı ne?

Alınan önlemler mi yoksa ülkede beslenme ve sağlık sistemine bağlı olarak, halkın bağışıklık sisteminin güçlü olması mı? Ya da hasta sayısı ve ölümlerle ilgili gerçek rakamların gizlenmesi mi?

Gönlümden ilk seçenekteki bilgilerin doğru olması geçiyor. Ama, “salgın kontrolden çıktı, ölümler zatürre vakası olarak gösteriliyor” diyen doktorun tutuklanması kuşku verici.  Zira her şey, Çin’in benzer açıklamayı yapan doktoru cezalandırmasıyla başlamıştı. Ve Çin virüsü, insanlığın başına bela olmuştu.

Yüksel Değercan

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ