Reklam
tvTürk

TÜRKİYE, ZOR KAVŞAKTA!

Cemal DOĞAN

Cemal DOĞAN

1961 yılında Ankara’da doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini, Altındağ’da tamamladı. Eskişehir Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Bilimler bölümünden, “alaylı” olarak başladığı gazetecilik mesleği nedeniyle eğitimini yarıda bıraktı. 1988 yılında, ilk olarak Ekonomi Dünyası ve Yerel Yönetimler Gazetesi ’nde stajyer olarak çalıştı. Profesyonel mesleğine FotoSpor Gazetesi ’nde adım attı. Daha sonra,“Polis-Adliye” muhabiri olarak sırasıyla Meydan, Sabah, Star, Bugün ve HaberTürk Gazetelerinde görev yaptı. İki kez, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ’nin “Türkiye Gazetecilik Başarı ödülü” sahibi oldu.

Tarihimizde görülmedik, bir seçim süreci yaşadık. Ülke olarak, adeta bir final maçı izler gibi hop oturup hop kalktık. Düzeysiz siyasetin gerçek yüzüyle tanıştık, sonuçta girdiği her seçimden kazançlı çıkan AKP ve dolayısıyla Erdoğan 17 yıllık tarihinin en büyük hezimetini yaşadı dersek yanılmış olmayız.

Özellikle CHP’nin etkin olduğu ve İYİ Parti, Saadet ile büyük kentlerde kısmen destek veren HDP sayesinde ülke haritasının kırmızı bölgeleri Erdoğan’a “sarı kart” gösterdi. Beka vurgusu hükümet lehine tutmazken, Bahçeli’nin övünerek “Yüzde 18.81 oy aldık” açıklamasından, AKP’den memnun olmayanların ortağına yöneldiğini gösterdi.

İstemeye istemeye verilen mazbata, Büyükçekmece ve Maltepe itirazlarıyla defalarca yeniden oyları saydırıp, yine kaybeden AKP için her ne kadar son bir umut görülse de “Beyhude” bir çabadan öteye geçmeyecektir. Yasa gereği, YSK’ya “Olağanüstü” itirazın meşru ve yasal yolunu açabilmek için verilen mazbatayla İmamoğlu görevi devir aldı. Şimdi gözler, YSK Başkanı Sadi Güven ve kurul üyelerinin vereceği nihai karara çevrildi.

Derken; Cumartesi günü, Hakkari’de bölücü örgütün hain saldırısında 4 askerimizin şehit düştüğü, 6 Mehmetçiğin yaralandığı haberi yürekleri yaktı. Ve tüm ülke acıyı telin ederken, şehitlerden sözleşmeli er Yener Kırıkçı’nın Ankara’nın Çubuk İlçesi’ndeki cenaze törenine katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na “linç” olayı patlak verdi. Aynı saatlerde İmamoğlu, İstanbul’u kazanmanın sevincini Maltepe’de yüzbinlerin katılımıyla kutluyordu. Kılıçdaroğlu’na saldıran gruptan bazı kişiler yumruk atmış, güvenlik kuvvetleri ve korumalarının yardımı ile yakınlardaki bir evde korunmaya alınmıştı. Provokatör yumruk, bir anda ülkede infiale neden olurken, özellikle sosyal medyada tepkiler çığ gibi yükseldi. Dünya’nın önde gelen basın yayın kuruluşları “son dakika” haberi olarak geçtiler abonelerine.

Kılıçdaroğlu’nun sığındığı ev, birilerinin kışkırtmasıyla kalabalık tarafından kuşatılmış, yine kim veya kimler olduğu belirlenemeyen kişiler “evi yakın” diye bağırmaya başlamışlardı. Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, kalabalığı etkisiz hale getirilmesi ve provokatörlerin yakalanması yerine, ”Değerli arkadaşlarım, mesajınızı verdiniz. Şu ana kadar tepkinizi gösterdiniz. Şimdi sükunetle şehit evine gidelim” sözleri şok yarattı. Daha önce, Artvin yolunda, PKK’nın silahlı saldırısında olduğu gibi korumalarıyla bir yere sığınarak bekleyen Kılıçdaroğlu. Jandarma’nın kontrolünde Özel Harekat Zırhlısı içerisinde güçlükle bölgeden çıkarılarak kurtarıldı.

Seçim bitti, artık kötüleşen iç ekonomik kriz ve kaygı verici dış diplomasi çare aranırken, Çubuk’ta yaşanan bu rezalet gelişme her şeyi alt üst etti. İmamoğlu mitingi yarıda kesmiş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu olmak üzere birçok siyasetçi olayı kınadılar ve geçmiş olsun üzüntülerini belirttiler. Bunların arasında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve bazı AKP’li milletvekilleri de yer aldı. Ancak en çok sarsıcı ve tepki çeken açıklama MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Olaydan saatler önce, YSK’ya İstanbul seçimlerini iptal edilmesini ve “beka” sorunu olduğunu söyleyen Bahçeli, cenazede yaşananlarla ilgili ise, ”O adama yumruk attıracak kadar ne yaptın sen Kemal Kılıçdaroğlu. Yüzde 9.83 oy aldığın yere hala mahkemede aklanmamış, paklanmamış bir belediye başkanı ile gidiyorsun. O bölgede ne işin var senin?” diye eleştirdi.

Muhalefet, olayı seçimlerden önce “Ya istikrar, ya kaos” diyen AKP-MHP ittifakının “iç savaş” çıkarma gayreti olarak yorumladı. Zaten günlerdir, Ankara kulisleri komplo teorileri ile çalkalanıyordu. İddiaya göre, Erdoğan’ın özgüven kazanan MHP’ye artık güvenmediği ve ortaklığı bitireceği yönündeydi. Nitekim, 31 Mart seçim sonuçlarını bire bir anketleriyle bilen Avrasya Araştırma Şirketi yöneticisi Kemal Özkiraz, Çubuk olayları sonrasında çok ilginç gelişmelere dikkat çekti. Özkiraz, YSK’nın İstanbul itirazını reddedeceğini, AKP’nin buna “yargı darbesi” diyerek bir mağduriyet başlatacağını söyledi. İttifakı bozmak istediği MHP’yi kaos yaratmakla suçlayıp etkisiz kılacak.”Biz ittifak yapmazsak, muhalefette ittifak yapmaz” düşüncesiyle, hem sağda yeni bir parti gelmeden, hem de krizin yakıcı kısmı olan “kemer sıkma” başlamadan erken seçime gitmek isteyecek. Böylece meclis çoğunluğunu alıp, sonra bu gücüyle kaybettiği belediyelerin yetkilerini kısıtlama ve çoğunun başkanlarını görevlerinden almalara başlayacak. Bütün bunlar olabilir mi derseniz? Türkiye, çok şeylere gebe ve adeta zor bir kavşakta. Bana bu ülke de, şimdiye kadar olmadık bir şey söyleyin, ”olmaz” diyeyim.!

Cemal Doğan

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ